Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlar. Bu, gelecekteki bebeğin hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birini oluşturur.
Anne sütü birçok mikroorganizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlar. Bu sayede annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği korur.
Emzirmenin başlangıcındaki sütün içeriği ile emzirmenin sonundaki sütün içeriği birbirinden farklıdır. Ön sütte protein, son sütte de yağ oranı yüksektir. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önler. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda olur. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlar.
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanlarının almayanlara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülür. Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte bunun, uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülür. Bu konuda Yeni Zelanda’da 1000’inden fazla birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.
İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum denir. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlar. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla olur. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlar. Bu sayede alerji yapabilecek maddelerin emilimini engeller.
Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin gibi her türlü besin öğelerinden zengin olan anne sütü vücutta daha kolay hazmedilir. Bu besin tamamına yakını sindirilir. Bu sayede bebeklerde kabızlık, ishal ile kolik tarzında hazımsızlık nedeniyle oluşan karın ağrıları az görülür. Ayrıca diş eti hastalıkları, diyabet demir eksikliği anemisi, pişikle ilgili cilt hastalıkları çok daha az görülür.
Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırır. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeri. Ozmoloritesi (su tutma gücü) daha düşük olduğu için böbrekleri de korur.
Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabilir. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe verilir. Özelikle yoğun bakım sürecinde olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.
Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabilir. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlar. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük.