Evlat edinilmiş bir çocuğa durum anlatılırken çocuğun yaşı, duygusal zekâsı, kişilik yapısı göz önünde bulundurulmalıdır. Evlat edinildikten sonra en erken dönemde konuşmaya ve anlatmaya başlamak önemli. Konuşmayı yapmadan önce evlatlık edinmeye ait hikâye netleştirilmeli ve çocuğa anlatmadan önce tekrar gözden geçirilmelidir. Çocuğun sorabileceği sorular düşünülüp uygun cevaplar hazırlanmalıdır. Bu konuşma her iki ebeveynle birlikte yapılmalıdır. Dürüstlük her zaman durumu kolaylaştıracaktır. Bu sayede çocuğunuzla kurduğunuz ilişkinin temeli çok sağlam olacaktır; çünkü yıllar sonra anlattığınız hikâyenin doğru olmadığı ortaya çıkarsa yaşanacak olan güvensizliğin boyutları tahmin edebileceğinizden çok daha büyük olacaktır.
Biyolojik anne babasını tanıma şansına sahip olamamış birinin yerine insan kendisini koyunca, hayata belli ölçüde güvensizlik duymanın normal bir şey olabileceğini hissediyor. Bu nedenle erken dönemde anlatılanların yıllar sonra da aynı biçimde hatırlanması ve doğruluğundan şüphe edilmemesi gerekir. Yaşamın ilerleyen dönemlerinde kişinin doğru bildiklerinin aslında gerçekler olmadığı ortaya çıkarsa oluşacak hayal kırıklığı ve güvensizlik çok ağır olacaktır.
Dürüst olunmalı, evlatlık olma ya da evlatlık edinme ile ilgili her şey konuşulmalı, eğer çocuğunuz konuşmaya yatkın değil, içe kapanık ve duygularını açmıyorsa onun rahat biçimde kendini ve duygularını ifade etmesi için zaman ve uygun zemin sağlanmalıdır. Konuşma yapıldıktan sonra çocuğunuza zaman vermelisiniz. Zihnindekileri netleştirip konuşabilir hale gelmesi ve tanımlanması zaman alabilir. Sabırlı olunmalıdır. Hiç konuşmamayı tercih ediyorsa ara ara doğrudan ya da dolaylı biçimde konu tekrar gündeme getirilmelidir. Bu yapılırken çocuğun duyguları ve duygusal tonu iyi gözlenmeli ve üzerine gitmekten kaçınılmalıdır.
Biyolojik anne babasını hiç tanımamış olmak erken yaşta kayıp ve yas duygusunun yaşanmasına neden olur. Terk edilmişlik, istenmeyen çocuk olma, öz anne-babası tarafından sevilmemiş olma gibi olumsuz duygu ve düşünceler ne yazık ki kişinin tüm yaşamına etki etmektedir. Özellikle evlat edinilmiş olmanın anlamını kavradıkça bu duygular daha da derinleşebilmektedir. Kişiliğin oluşumu sırasında bu kadar ağır istenmeme duygusu ciddi değersizliğe neden olabilmektedir.