Olumlu düşünmeye çalışmak “kendinizi hep iyi hissetmek, hiç kötü bir şey düşünmemek” anlamına gelmiyor. Ancak önemli olan nokta bu zamanların azaltılmaya çalışılması. Dolayısıyla tedavi sürecinde de en etkili silahınızın moralinizi yüksek tutmak olduğunu unutmayın. İyileşebileceğinize önce siz inanın, sonra çevrenizi inandırın. Tanıyla birlikte tedavinin tüm aşamalarında yaşanan duygusal değişimlerinizi, düşüncelerinizi ailenizle ve çevrenizdeki sevdiklerinizle paylaşın. Bu sayede hastalığınızı kabullenme süreciniz hızlanacağı gibi tedaviye uyumunuz da kolaylaşacaktır.
Zihninizi hastalığınız dışında farklı, size keyif veren konulara odaklamaya ve gevşeme egzersizleri yapmaya çalışın. Pek çok aktiviteyle ilgilenen kanser hastalarının tedavi sürecinde moralinin daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Dolayısıyla siz de var olan hobilerin yanına resim, boyama, takı tasarımı, dil kursu gibi farklı etkinlikler ekleyerek kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Tedavinin uygunluğu ve hekim önerileri doğrultusunda doğru ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeniz de moralinizin yükselmesini sağlayacaktır.
Kanser tedavisi sırasında kanserin hayatınızı elinizden almasına izin vermeyin ve sosyal yaşamınızı mümkün olduğunca kısıtlamamaya çalışın. Günlük olarak hekiminizin önerileri doğrultusunda ağır olmayan işler yapabilir, arkadaşlarınızla zaman geçirilebilirsiniz. Zihninizi hastalığınız dışında, size keyif veren konulara odaklamaya ve gevşeme egzersizleri yapmaya çalışabilirsiniz.
Kendinizi sık sık değersiz, mutsuz, gergin, huzursuz hissediyorsanız, sorunla başa çıkabileceğinize dair kendinizi güçsüz ve umutsuz hissediyorsanız mutlaka bir uzman desteği alın. Kendinizde fark ettiğiniz psikolojik değişimleri ailenizle, çevrenizle ve hekiminizle paylaşın. İçinize kapanıyor, sık sık öfkeleniyor ve sürekli ağlama isteğiniz varsa, dikkat ve konsantrasyon problemleri yaşamaya başladıysanız bu durumu ihmal etmeyin. Uykusuzluk, ağız kuruluğu, titremeler gibi fizyolojik değişimleriniz varsa mutlaka bir uzman desteği alın.