Tiroit bezi hastalıkları içinde en sık görülen guatrdır. Hacim olarak içinde bir veya birden fazla yumrular şeklinde de büyüyebilir. Buna tıp dilinde verilen isim ‘nodüler guatr’dır. Guatr oluşmasına yol açan etkenin iyot eksikliği olduğu bilinir. Hastalıkta cinsiyet farklılığı önemlidir. Cinsiyet dağılımına bakıldığında, kadınlar erkeklere oranla 5 kat daha fazla risk altındadırlar.
Guatr; boyunda şişlik, yutkunma güçlüğü, nefes almada zorluk, sinirlilik, yorgunluk, kilo artışı, saçlarda zayıflık ve cilt kuruluğu şeklinde belirti verir. Fazla büyüdüğü zaman dışarıdan bakıldığında bile anlaşılabilir. Tiroit bezinin hormon dengesinin bozulması, metabolizmayı ciddi oranda etkiler. Tüm organ sistemleri, kan kolesterol seviyesi, osteoporoz gelişimi ve cinsel yaşantı ve istek üzerinde de etkilidir.
Küçük guatrlarda teşhis elle muayenenin ardından, kanda T3, T4, TSH seviyeleri ve tiroit sintigrafisi testleri yapılabilir. Hastalık çoğu zaman bir ekip çalışmasını gerektirir. Çünkü muayeneden sonra radyologların yapacağı ultrasonografik incelemenin ardından, bir iğne biyopsisi ile parça alınması ve yorumlanması ihtiyacı doğabilir. Tiroit nodüllerinin teşhisinde kullanılan ‘ince iğne aspirasyon biyopsisi’ sonucunda şüpheli olan ve kanser teşhisi konmuş kişiler ameliyat edilir. Ameliyat; takip sırasında, iyi huylu olduğu bilinen, nodülü boynunda rahatsızlık verecek kadar büyüyen kişilere önerilir.
Tiroit bezinin aşırı çalışması durumlarında graves adı verilen bir hastalık görülür. Bağışıklık sistemi hastalığı olarak bilinen graves hastalığında, vücut kendi kendine reaksiyon gösterir. Aşırı hormon salgılanır, metabolizma çok hızlanır, nabız yükselir, kişi kilo alamaz hale gelir. Bu durum giderek yaşamı tehdit eden ciddi bir rahatsızlığa dönüşür. Bu kişilerde egzoftalmus denilen gözlerin dışarı doğru çıkması durumuna da rastlanabilir. Hastalığın tedavisi anti-tiroit ilaçlar, radyoaktif iyot ve cerrahi tedaviyle yapılır. Hastalık diğer yöntemlerle kontrol edilemezse, ameliyat gerekir. Özellikle 40 yaş altında olan kişilerde iyot tedavisi uygulanır.
Hipertiroidinin ilaç sonrası kalıcı tedavisi gereken durumlarda, hangi tedavinin uygulanacağına; kişinin cinsiyetine, yaşına ve durumuna göre karar verilir. İkisinin de güvenilir yöntemler olduğunu unutmamak gerekir. Radyoaktif iyot tedavisine karar verildiyse, tedavi nükleer tıp bölümünün olduğu birimlerde uygulanır. Cerrahi tedavi seçildiyse, ameliyatın endokrinolojik cerrahide uzmanlaşmış doktorlarca yapılması gerekir. Ameliyatta tiroit dokusunun ne kadarının çıkarılacağına, yine kişinin durumuna, yaşına ve diğer bazı faktörlere göre karar verilir. Bir grup hastalıkta (örneğin graves hastalığında) dokunun tamamen çıkarılması gerekir. Çok çalışan bir nodüle bağlı bir hipertiroidi söz konusuysa, sadece o bölgeyi çıkarmak tedavi için yeterli olur. Kalan doku, kişiye yetecek kadar hormon üretmeye devam eder. Dokunun tamamı çıkarılmışsa ve kişide hormonu yapabilecek doku kalmadıysa, ameliyat sonrası tiroit hormonu dışarıdan ilaç olarak verilir.
Aşırı tiroit hormonu salındığında kişi yediği halde ciddi biçimde zayıflar. Buna tıbben tiroit fırtınası veya hipertiroidi denir. Halk dilinde ise zehirli guatr diye de bilinir. Kişi kilo aldığı zaman hormonlarının yeterince salgılanmadığı fark edilir, buna da ‘guatr tembelliği’ denir. Birçok kişi doktora gitmeden önce kilo alıp verişine bakarak kendi hastalığının tanısından şüphelenir.
Tiroit ilaçlarını ikiye ayırmak gerekir. Tiroit fazla çalışıyorsa, hormonları baskılayan bir tedavi uygulanır. Hormon fazlalığı düzeldiğinde kişi doğal olarak kaybettiği kiloları geri alır. Denge normale ulaşana kadar kişi sağlıklı kilo alır. Diğer taraftan tembel olan tiroit hormonları eksik olduğu için kullanılan ilaçlar kilo verdirebilir.
Tiroit bezi aldığı iyottan tiroit hormonunu üretir. Besinlerle yeteri kadar iyot alınmaması zamanla bezde büyümeye ve hipotiroidiye doğru bir eğilim yaratır. Buna da guatr denilir. Guatr gelişiminden korunmak için iyot içeren tuz kullanmak yeterli olup bu amaçla tuz kullanımını artırmak doğru değildir. Çünkü bu tür tedbirler guatr gelişimini tamamen engellemez sadece toplumda görülme oranını azaltır.