Yazı İçeriği

Yüksek tansiyonun belirtileri arasında baş ağrısı ilk sıralarda yer alıyor. Ancak aniden değil de zaman içinde yavaş yükselen tansiyonda baş ağrısına hiç rastlanmayabiliyor. Bu esnada tansiyonun baş ağrısı yaratmadan sinsice yükselmesi, kişilerin damarlarına ciddi ölçüde zarar görebiliyor. Kişi ne olduğunu anlamadan göz, beyin, kalp damarları ve böbrek damarlarında kalıcı hasarlar oluşabiliyor.

Böbrek yetersizliğinin en önemli sebeplerinden biri yüksek tansiyon… Tansiyon yükseldiğinde böbreklerde bulunan kan damarları hasara uğruyor, böbreklerin kanı süzme görevi olumsuz etkileniyor. Yüksek tansiyonu olan kişilerin yaklaşık yüzde 30’unda böbrekler az ya da çok hasar görmüş oluyor. Ancak sağlık sorununun farkına erken varılırsa, böbrekler için ayrı bir tedavi yöntemi sağlanabiliyor.

Yüksek tansiyonu olan kişiler, kiloya dikkat ederek ve yeterli ölçüde hareket ederek sağlıklı bir yaşam sürebiliyor. Yapılan araştırmalar, fazla kilolu olmak ve yüksek tansiyon arasındaki bağlantıyı açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle bu kişilerin mutlaka kilo vermesi, beslenme uzmanı ve hekim kontrolünde diyet ve spor yapması önem taşıyor. Günde 15-20 dakikalık hafif tempolu bir koşu veya yarım saatlik hızlı tempoda yürüyüş metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı oluyor.

Yüksek tansiyonu olan kişilerin beslenme listesinden tuz ve tuzlu gıdaları çıkarması büyük önem taşıyor. Tüketilen besinlerin içeriğindeki tuzdan fazlası zararlı oluyor. Bunun yanı sıra sigara ve aşırı alkol tüketiminden uzak durmak, mümkün olduğunca stresten kaçınarak sakin bir hayat sürmek öneriliyor.