Yazı İçeriği

Turunçgillerden elma-nar ve kivi’ye, brokoliden havuç-lahana ve kerevize, kabaktan pırasa-yeşil ve kırmızı bibere, turptan roka-marul-maydanoz-tere gibi yeşilliklere rengarenk beslenmek gerekiyor. Ancak salata ve taze sıkılmış meyve sularını C vitamini kaybını önlemek için hazırladıktan kısa bir süre sonra tüketmek gerekiyor. Meyveleri posası ile tüketmek ise en doğru olanı.

Kış aylarında bol bol balık tüketilmesi beslenmede çok önem taşıyor. Balığın kızartma olarak değil fırında ya da buğulama şeklinde tüketilmesi gerekiyorr. Her sabah bir yumurta, kırmızı üzüm çekirdeği, haftada iki gün 2-3 köfte büyüklüğünde kırmızı et, kuru baklagiller, evde mayalanmış yoğurt ya da kefir ile soğan ve sarımsak da çok önemli. Doğal birer antibiyotik olan soğan ve sarımsağı pişirmek yerine çiğ tüketmek gerekiyor. Siz siz olun gün içerisinde birer avuç fındık, badem, ceviz tüketmeyi ihmal etmeyin.

Kış aylarında bol sıvı tüketimi özellikle de günde 2 litre su içmek çok önemli. Su, kanın bütün hücrelere yeterli miktarda oksijen taşımasını, vücuttan zararlı maddelerin atılmasını, özellikle kış aylarında hasta eden bakterilerin ve virüslerin etkisiz hale gelmesini sağlıyor. Kış aylarında susamayı beklemeden su içilmesi gerekiyor.

Sarımsak-limon karışımı gribal enfeksiyonu önlemek adına muazzam bir tercihtir. Gece yatmadan önce bir diş sarımsağı küçük parçalar halinde doğrayıp, limon suyuyla yutmak vücut direncini artırarak gribi önlüyor.